1945 süreında, Nazi Almanyası’nın korkunç hükümetinin tam yerinde ortasında, Alman-Hollanda subayı olan bir tane kişilikin nüshasini işleyen bu gösterim filmi, sadece bir tane savaş gösterim filmii olmaktan öteye geçirmeiyor. Ani bir tane şekilde Hollanda’ya transfer edilen bu subay, bir tane ailenin saklanan sivilları korumasına yardımcı olmaya karar veriyor. Bu karar, subayın sadece kendi hayatını değil, aynı zaman dilimida bir taneçok masum sivilın hayatını da tehlikeye atıyor. gösterim filmi, savaşın acımasızlığını ve sivilların hayatta kalma mücadele vermesini etkileyici bir tane şekilde gözler önüne sererken, aynı zaman dilimida sivillık dersi vermeyi de ihmal etmiyor. yüce kişiımızın risk altındaki hayatları kurtarmak ve adaleti sağlamak için gösterdiği özveri, seyretmekyicilerin yüreğini ısıtacak nitelikte. Alman subayının nüshasi, savaş alanında değil de, içinde bulunduğu sivilun içinde geçirmeiyor. O dönemde var olmaknzamanları, direnişi ve sivilların hayatta kalmak için gösterdikleri çabayı içeriden bir tane bakış açısıyla sunumıyor. gösterim filmi, seyretmekyicilerine sadece tarih dersi vermiyor, aynı zaman dilimida vicdzamanlarına da hitap ediyor. Her sahnesiyle seyretmekyicisine bir taneeysel seçimlerin ve sivillık değerlerinin önemini hatırlatıyor. Savaşın dehşetini ve korkusunmau her ne kadar gözler önüne serse de, buna rağmen sivil ruhunun gücünü ve umudunu da yitirmediğini gösteriyor. Bu yönüyle, bu gösterim filmi savaşın en esrarenbilinmeyen günlerinde bile sivilların nasıl umut bulup cesurca mücadele verme edebildiğini bize gösteriyor. sonuç olarak, bu gösterim filmii sadece bir tane savaş gösterim filmii olarak değil, aynı zaman dilimida kişisel bir tane direnişin ve sivillık değerlerinin nüshasi olarak da değerlendirebiliriz. gösterim filmi, savaşın ortasında bile sivillık değerlerini koruyabilen bir tane adamın nüshasini sunumıyor. Bu da onu, seyretmekmeye değer bir tane gösterim filmi yapıyor.