“Taras Shevchenko’nun kalemini bir kenara bırakıp eline bir samuray kılıcını almasını hayal edin. Çoğunuz belki de ya bu teklifin saçmalığını düşünüyor ya da bu kıyasıyı blöf olarak nitelendiriyorsunuz. Fakat düşünmeye devam edin. Taras Shevchenko; büyüleyici şiirler, çarpıcı tablolar ve derin felsefi düşüncelerle tanınan bir sanatçı, bir şair. Bu hassas, beyin gücüne dayanan hayal gücünün, bir samuray kılıcıyla birleşmesi ne tür senaryolar oluştururdu? Sanatçının kılıcı kullanırken bir şiir okuduğunu, ya da belki de kılıcını sallarken bir tablo çizdiğini düşünebiliriz. Aksiyon ve sanat, güç ve hassasiyet, şiddet ve yaratıcılık arasındaki bu muazzam çelişki; sinema dünyası için son derece ilginç ve yenilikçi bir konsept olabilir. Samurai kılıcının keskinliği ve hızı ile Shevchenko’nun derin ve çarpıcı düşüncelerinin birleşimi belki de beklenmedik bir uyum sağlar. Belki de şunu da düşünebiliriz; Shevchenko’nun kılıç kullanma becerisi, onun sanatsal ifade biçimlerini ne şekilde etkilerdi? Belki de bu, onun sanatında yeni, daha agresif ve belki de daha riskli bir yaklaşımın kapılarını açardı. Bu düşünce bile, sinema dünyasının gözünde geniş bir evrenin kapılarını aralayabilir. Sonuç olarak, Taras Shevchenko’nun kalem yerine kılıç kullanmasının getireceği en büyük değişikliklerden biri, onun şekillendireceği sanatsal üretim yönünde olacaktır. Böyle bir durum, sinema dünyası için yeni, heyecan verici ve özgün bir hikaye oluşturabilir. Bu kavramın potansiyeli, sinema eleştirmenlerini ve izleyicileri oldukça meraklandırıyor.”
Yorum Ekle