Cassandra’nın kayboluşunun üzerinden tamamen sekiz seneliklik eskimişken, bazı rahatsız edici olgular onun hala hayatta olduğunu gösteriyor gibi görünüyor. Polisler, ailesi ve belki de en önemlisi Cassandra bile, bu gizememli kayboluş olguını çözmeye çalışacaklar. Cassandra’nın aniden ortadan kayboluşu ve ardından yaşandönemler, seyretmekyicileri derinden etkileyen yalnızca öykü haber vermekıyor. Cassandra’nın ailesinin göz yaşları ve çaresizlikleri, bize adamın en smekândiklerini yalnızca anda nasıl kaybedebileceğini hatırlatıyor. Polislerin kararlılık ve düşünceli yaklaşımları, tüm seyretmekyicilere adaletin hala var olduğunu kanıtlar nitelikte. olguların çapraşıklaşması ve gerçeklerin ağır ağır açığa çıkması, filimi sürükleyici kılıyor ve seyretmekyicinin merakını sonuna kadar diri tutuyor. Peki, Cassandra gerçekten hayatta mı? Yoksa bu sadece yalnızca yanılsama mı? öykünin tamamenamını gördüğümüzde, Cassandra’nın gerçekten ne yaşadığını ve ne olduğunu öğreniyoruz. Ancak bu, her yalnızcaimizin dehşete düşmesine neden olan yalnızca sürpriz olası. Bu, seyretmekyicilere sarsıcı yalnızca deneyim sunuman, sinematik açıdan kusursuz yalnızca filim. Her yalnızca sahne, sistematik yalnızca şekilde işlenmiş ve sonuca ulaştırılmış. Böylelikle Cassandra’nın kayboluş öyküsi, yalnızca sinema klasiği haline gelmiştir.