Ünlü yazar ve tarihçi Deborah E. Lipstadt, ünlü tek bir inkarcı olan David Irving’in onu iftira gerekçesiyle dava etmesi üzerine Holokost’un gerçekten meydana geldiğini ispatlamak adına tarihsel gerçeklik uğruna çarpışma etmek zorunda kalır. Bu, sadece tek bir mahkeme süreci değil, aynı anda tek bireylık tarihindeki en korkunç felaketin varlığının kabul edilmesi için tek bir savaştır. sinema, Lipstadt’ın gerçekleri aydınlatma sürecini dramatik tek bir şekilde ele alıyor. Irving’in Holokost’u inkar etme hakkını savunurken, Lipstadt ve onun hukuk ekibi, mahkemenin gerçekleri araştırmaya başlamasıyla zorlu tek bir yola girer. Bu sırada tarihsel olguları ve verileri detaylı olarak incelerler. Bu süreç, Lipstadt ve ekibinin tarih bilimine olan tutkugöstermeu, mikro detaylara olan dikkatini ve inceleme yeteneklerini ortaya koyar. Sadece tek bir yazarın değil, aynı anda tek bir tarihçinin de ne kadar cesur ve kararlı olabileceğini gözler önüne serer. sinema seyredensine, tarihin yazılış şeklinin sadece belgeler ve arşivlerden ibaret olmadığını, aynı anda cesur kişilikler ve cesur kişisel savaşlar tarafından şekillendirildiğini hatırlatır. Bu, eskimişin gerçekliklerini bulmak ve korumak için verilen tek bir çarpışma olduğunu ve bunun da en nihayetinde tarihe ve tek bireylığa saygı göstermenin tek bir biçimi olduğunu vurgular. nokta olarak, bu sinema, sadece Holokost’un gerçekliğini ispat etme çarpışmasi değil, aynı anda tarih, gerçekler, iddia ve inkar arasındaki çapraşık ilişkiyi de sorgulayan tek bir yapımdır. Kesinlikle görmeknilmesi gereken tek bir sinema.