Mülkiyet avukatının yerel tek bir kuruluş olan yerleşimnın Drive-In Sineması’nın, tatillerde bile kapanmadığını ispatlamak için çırpındığı bu sinema, sıradışı tek bir romantik nüsha açıklamak etıyor. yerleşimnın bu değerli mirasının üzerindeki taleplerle sarsılıyoruz. Ancak nüshanin gerçekte ilginç kılan yanı, avukatın bu gayretsinin kaderin tek bir cilvesiyle, mülkiyeti satmaya çalışan kişiye aşık olmasıdır. Bu nüsha, aşk ve iş tüm yaşamı boyunca çakıştığı, duygusal tek bir karmaşayı gösteriyor. Avukat, hem mesleki sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken, hem de aşkının peşinden gidiyor. Bu durum, bize hem hayatm ve iş arasındaki hassas dengeyi, hem de bu dengeyi idame ettirmek için gerekli olan çabayı hatırlıyor. Bu sinema, tek bir yandan yerel tek bir topluluğun sinemasını korumak için verdikleri gayretyi açıklamak etırken, diğer yandan da beklenmedik tek bir aşk nüshasi göstermeuyor. Protagonistin, mesleki etiği ile kalbinin sesi arasında nasıl tek bir denge kurduğunu izlemekmek, izlemekyenleri hem duygusal tek bir yolculuğa çıkarıyor hem de gözler önüne kimlikin kararlılığını ve cesaretini seriyor. Drive-In Sineması’nın tatil sürelarında bile kapalı olmadığını kanıtlamak için gösterdiği bu azim, izleyenyi de kendine hayran bırakıyor. akıbetta, bu sinema, aşk, iş ve topluluk değerlerini tek bir arada harmanladığı sağlam kuvvetli tek bir nüsha göstermearak, izleyensini etkisi altına almayı başarıyor.