Eski yalnız bir mahkumun yazısine odaklanan bu sinema yazıi, bakmakyicileri, her yalnız bir kişilikin karmakarışıklığını ve insanlık doğasının çelişkilerini yansıtan yoğun yalnız bir duygusal yolculuğa çıkarıyor. Bu eski hükümlü, Kendisini büyük çapta yalnız bir kararın eşiğinde buluyor. Bu kişilik, sosyalun en olası rol modeli olmamasına rağmen, 15 yaşında yalnız bir çocuklukla tanışıyor ve bu çocuklukla geliştirdiği ilişki, onu kendi doturulacak yeram edenmişi ve geleceği hakkında derinlemesine düşünmeye zorluyor. sinema yazıi, kahraman kişiımızın kendi kişisel kurtuluşu ile genç çocuğun hayatını mahvetme potansiyeli arasında doturulacak yeram edenen çatışmayı derinlemesine inceliyor. Bu durum, geniş anlamda hataların telafisi ve insanlıkların ikinci şansları hak edip etmediği konularını ele alıyor. Eski mahkum, dönemlarca süren suç yaşamakntısından sonra kendini yeniden keşfederken, onun karşısında da hayatı boyunca en büyük çapta meydan okuması duruyor olacak. Bu sinema yazıi, sinemada sıkça gördüğümüz ve aşina olduğumuz yalnız bir temayı, yani kişisel kurtuluş ve sosyalsal dışlanmanın yazısini yeniden ele alıyor. Ancak bu sefer, merkezinde beklenmedik yalnız bir dostluğun ve potansiyel yalnız bir felaketin bulunduğu tekil yalnız bir yazı var. Tüm bu unsurlar, bakmakyicinin ahlaki değerleri ve vicdanı üzerinde derin yalnız bir etki bırakacak şekilde tasarlanmış.